Duyurular

Dernek Üyelerinin Bildirilmesi Yükümlülüğünü Düzenleyen Yönetmeliğin İptaline İlişkin Danıştay Kararı Hakkında Duyuru

Danıştay 10.Dairesi, 01.10.2018 tarih ve 30552 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dernek üyelerinin kamuya bildirimini düzenleyen “Dernekler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 1 ve 2. maddelerini iptal etmiştir.

Dava konusu edilen düzenleme ile derneklere, kişilerin dernek üyeliğine kabul edilme, üyelikten çıkma veya çıkarılma gibi durumlarını, beyanname verme süresi beklenilmeksizin 30 gün içerisinde mülki idare amirine yazılı olarak bildirme yükümlülüğü getirilmişti. Bu kapsamda gerçek kişi üyelerin ad, soyad, T.C. numarası, mesleği, öğrenim durumu, üyeliğe kabul ve çıkma tarihleri, tüzel kişi üyelerin ise mersis numaraları, hukuki statüsü, temsilcilerinin adı soyadı, T.C. numaraları, üyeliğe kabul ve çıkma tarihlerine ilişkin kişisel verilerin Yönetmelik Eki olan Ek-21 de yer alan Dernek Beyannamesine kaydının yapılması zorunlu kılınmıştı.

Dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik öncesinde ise, yalnızca dernek yönetim kurulu başkanının adı ve soyadı bilgileri ile üyelerin gerçek ve tüzel kişi ve kadın ve erkek olarak sayıları istenilmekte; dernek üyelerinin tamamını kapsayan gerçek kişi ya da tüzel kişi ve temsilcileri için kimlik bildiriminde bulunulması zorunluluğu bulunmamaktaydı.

İnsan Hakları Derneği ve Mülkiyeliler Birliği Derneği başvurularında;

-Temel hak ve özgürlüklerin ancak bir kanuna dayanılarak sınırlandırılabileceği,

-Kanunun suskun olduğu bir konuda doğrudan Yönetmelikle düzenleme yoluna gidilemeyeceği,

-5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 19. maddesinde, üyelere ilişkin bilgilerin ve üyelerin kişisel verilerinin beyannameye eklenmesinin öngörülmediği,
Aynı Kanun’un 23. maddesinin, yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri mülki idare amirlerine bildirme yükümlülüğü getirdiği, Kanun’un bildirime tabi tutmadığı kişilerin Yönetmelikle bildirime tabi tutulamayacağı,
Üyeler ile üyelerin kimlik bilgilerini ve üyelik durumlarını mülki amire bildirme zorunluluğu getirmenin örgütlenme özgürlüğüne müdahale anlamına geldiği, bu bilgilerin hangi amaçla kullanılacağının belli olmadığı, kişisel verilerin korunması hakkının ihlal edildiği gerekçelerine yer vermişlerdir.

Danıştay Tetkik Hakimi ve Danıştay Savcısı dava konusu işlemin iptal edilmesi yönünde görüş bildirmiştir. Danıştay Onuncu Dairesi, 15.04.2021 tarihinde, iki karşı oyla her iki davayı da kabul ederek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere ilgili yönetmelik maddelerini iptal etmiştir.

İptal kararının dayandığı temel gerekçeler;

  • Dernekler Kanunu ile derneklere denetimin sağlanmasına yönelik bir beyanname düzenleyip, verme yükümlülüğü getirildiği, beyannamenin kapsamının yıllık faaliyetleri, gelir ve gider işlemlerinin sonuçları olarak sınırlandırıldığı, yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususların belirlendiği, dolayısıyla yalnızca belirlenen kapsamın esas ve usulleri olarak davalı idareye düzenleme yetkisi tanındığı; ancak derneğin faaliyetleri ana unsur olarak dikkate alındığında üyelerine ait kişisel veri ve özel nitelikteki kişisel verilerinin bu kapsamda değerlendirilmesine olanak bulunmadığı,
  • Anayasanın 20 maddesindeki, “Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” hükmü uyarınca yasa koyucu tarafından çıkarılan Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun ile kişilerin dernek, vakıf ya da sendika üyeliği ile ilgili verilerin özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edildiği ve özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesinin yasaklandığı,
  • Dernekler Kanunu’nun 23. maddesinde, 25/03/2020 tarih ve 7226 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; dava konusu düzenlemeden çok sonra Dernek organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri yanında üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin de bilgilerinin birimine ilişkin yükümlülük getirilmiş ve mevcut Yönetmeliğe yasal dayanak oluşturulmuş ise de, yasalar “Yasaların Geriye Yürümezliği İlkesi” uyarınca dava konusu Yönetmelikle yapılan düzenleme tarihinden sonra yasayla yapılan düzenlemenin dava konusu Yönetmeliğe dayanak oluşturmadığı,
  • Kanunda düzenlenmediği halde, davalı idareye tanınan yetkinin sınırlarını genişleten ve kişisel verilerin ve özel nitelikteki kişisel verilerin açık rıza alınmadan işlenmesini sağlayacak dava konusu düzenlemede hukuki isabet bulunmadığı,
  • Dava konusu Yönetmelik değişikliğinde hukuka, mevzuata ve kamu yararına uyarlık bulunmadığıdır.

Kararın Sonucu ve Güncel Durum

Kuşkusuz ilgili Yönetmelik maddelerinin Danıştay tarafından iptali yargısal denetim ve derneklerin işleyişi bakımından son derece önemli bir gelişmedir. Gerek davacıların gerekse de Danıştay’ın kararda yer verilen iptal gerekçeleri konuya ilişkin aydınlatıcı ve sivil toplum için elverişli ortamı destekler niteliktedir.

Ancak dava süreci içinde, Dernekler Kanunu’nun 23. Maddesi, başlığıyla birlikte bu yükümlülüğü yeniden getirmek üzere değiştirilmiş ve 26 Mart 2020 tarihinde değişiklik Resmi Gazetede yayınlanmıştır: “Genel kurul toplantısı ve organlara seçilenler ile üyelerin idareye bildirilmesi” başlıklı (yeni) 23. maddede “Dernekler, genel kurulu izleyen otuz gün içinde, yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri, üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren kırk beş gün içinde merkezinin bulunduğu dernekler birimine bildirmekle yükümlüdür. Dernek organlarında ve yerleşim yerinde meydana gelen değişiklikler de aynı usule tâbidir. Genel kurul sonuç bildirimi ile üyeliğe ilişkin bildirimlerin şekli, içeriği ve gerekli belgeler yönetmelikte düzenlenir”

Sonuç olarak açılan dava sonucu dernek üyelerinin kimliklerinin bildirimi yükümlülüğü getiren Yönetmeliğin ilgili maddeleri yargı kararı ile iptal edilmiş olsa da, bu yükümlülük bu kez 26 Mart 2020 tarihinde Dernekler Kanununa eklendiği için dernek üyeleri için kimlik bildiriminde bulunulması zorunluluğu devam etmektedir.