Değişim için Bağış Projesi

Şirketler Sosyal Projeleri ile Topluma Yatırım Yapıyorlar

Günümüzde kurumsal sosyal sorumluluk, sürdürülebilir ve başarılı bir işletme yaratmanın temelini oluşturuyor. Oldukça kapsamlı bir kavram olan ve ekonomik, hukuksal, ahlaki boyutları bulunan kurumsal sosyal sorumluluğun önemli bir bileşeni de bağışçılık. Dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de sanat, kültür, eğitim, çevre koruması vb sosyal alanlara kaynak ayıran, bunun için sosyal yatırım stratejisi oluşturan, faaliyetlerini ölçüp değerlendiren, sivil toplum kuruluşları ile ortaklıklar kuran, yenlikçi girişimler başlatan, çalışanlarını sosyal projelere katan, sivil toplum kuruluşlarında çalışanların gönüllüğünü destekleyen şirketler var. Sosyal projelere mali destek sağlamanın yanı sıra kullandıkları yenilikçi yöntemleri paylaşan şirketler bu alanda en başarılı uygulamalar olarak gösteriliyor.

Şirketlerin Kurdukları Vakıflar


Şirketler toplumdan kazandıklarını topluma geri vermek için farklı yöntemler kullanabiliyorlar. Bazı şirketler kendi yapılarından tamamen ayrı vakıflar kuruyorlar. Şirketten aktarılan fonlar ile vakıf kendi faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Türkiye’nin en büyük vakıfları ülkenin ileri gelen sanayicileri tarafından müze, okul ve hastane yaptırılmasına yönelik kurulmuştur. Örneğin Vehbi Koç Vakfı Koç Topluluğu şirketlerinin ve Koç Ailesi’nin katkılarıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Vakfın kurucusu Vehbi Koç, bu vakfı, Türk milletine bir bağış olarak gördüğünü belirtmiş ve kendisinin bizzat zevkle yaparak öncü olduğu hayır işlerini kurumsal bir yapıya büründürmüştür. 1969 yılında kurulan Vehbi Koç Vakfı, eğitim sağlık ve kültür sanat alanlarında faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk özel vakfıdır. Vakfın kuruluş amacı yaşamın en temel gereksinimleri olan eğitim sağlık ve kültür alanlarında yönetimini üstlendiği kurumları desteklediği projeleri ve düzenli programları aracılığıyla Türkiye’nin daha hızlı gelişmesine destek olmak, tüm faaliyetlerinde en iyiye örnek olmak, sürdürülebilir ve tekrarlanabilir modellerle Türkiye’ye fayda sağlamaktır. Koç Holding’de sosyal sorumluluk çalışmaları Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi gibi uluslararası girişimler ve yüklenimlerle pekiştirilmiş bir yaklaşımdır ve kurumsal olarak ilerletilmesi odağına oturtulmuştur. 4 ulusal ve 4 uluslar arası ödül ile başarısını tasdiklenmiştir.


Sivil Toplum Kuruluşları ile Proje İşbirliği

Bazı şirketler ise sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri yapıp geliştirilen ortak projelere şirketten fon tahsis ediyorlar. Turkcell sosyal sorumluluk projelerinde STK’lar ile birlikte hareket etmekte ve STK’ların çeşitli alanlardaki uzmanlıkları ile kurum altyapısı ve insan kaynağı birleştirilerek amaca en uygun uygulamaları hayata geçirmeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda Türkiye’nin en uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Kardelenler projesi, kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlanması amacıyla Turkcell ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından 2000 yılında başlatıldı. İlk etapta her yıl 5.000 kız öğrenciye eğitim bursu vererek başlatılan proje kapsamında 2007 yılından itibaren burs sayısı iki katına çıkarıldı ve her yıl 10.000 kız öğrenci proje kapsamında burs almaya başladı. Kardelenler projesinde, ailelerinin ekonomik yetersizliği nedeniyle öğrenimlerine devam edemeyen kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlanması, meslek sahibi, ufku açık bireyler haline gelmeleri amaçlanmaktadır. Kardelenler projesi kapsamında, kız çocuklarının eğitimi konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması ve daha fazla kıza eğitim sağlamak amacıyla fon toplanabilmesi için pek çok alt proje gerçekleştirilmektedir. Proje, bugüne kadar Türkiye’de ve uluslararası arenada 18 prestijli ödülün sahibi oldu. Kardelenler Projesi 2010 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Pekin+15 etkinliği kapsamında, BM merkezinde düzenlenen panelde, örnek proje olarak dünyaya tanıtıldı.


Bunun yanı sıra Turkcell, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde Van’da yaşanan depremler sonrası oluşan ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı himayesi ve Türk Eğitim Vakfı ortaklığında bölgede bir eğitim seferberliği başlatarak “Van için Türkiye Kumbarası” projesini hayata geçirdi. Türkiye Kumbarası’na 5 milyon TL ile ilk katkıyı Turkcell yaptı. Proje kapsamında, ilk olarak 100 öğretmen için ev, 100 öğrenci için yurt yapılacak. Maddi olanaklardan yoksun, başarılı 100 öğrenciye burs sağlanacak. Van için Türkiye Kumbarası’na kişilerden ve kurumlardan sağlanacak destek ile daha çok öğretmene ev, daha çok öğrenciye burs sağlanacak. Türkiye Kumbarası, Van’ın eğitim alanındaki ihtiyaçlarına Turkcell’in, TEV’in ve tüm Türkiye’nin uzattığı yardım elinin somut bir sembolü. Van için Türkiye Kumbarası projesi başladığı günden itibaren tüm Türkiye’nin sahiplendiği özel sektör ve sivil toplum işbirliğinde hayata geçirilen örnek, şeffaf ve hesap verebilir bir bağış kampanyası oldu. Bağışçılar, www.turkiyekumbarasi.com adresi üzerinden projenin gelişimini ve toplanan bağışları takip edebiliyorlar. Van için Türkiye Kumbarası gün geçtikçe büyüyor, Van’da daha çok öğretmen ve öğrenci için umut oluyor.


Şirket Çalışanları için Gönüllülük Programı

Bugün pek çok şirket, çalışanlarının sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük yapması için fırsatlar yaratıyor. Bilim İlaç çalışan gönüllülüğünü önemseyen şirketlerden biridir. 2005 yılından itibaren Bilim İlaç çalışanlarının toplum yararına çalışmalarına olanak sağlıyor. Bugün 1.043 çalışan aktif olarak gönüllülük yapıyor, mesai saatlerini kullanarak 9 projeyi kendi illerinde hayata geçiriyorlar. Çalışanlar yaratıcı proje fikirleriyle geliyorlar ve bu fikirleri kendi ekiplerini kurarak uyguluyorlar. Başarılı projeler yaygınlaşarak Türkiye genelinde uygulanmaya devam ediyor. Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri, bugüne kadar uygulanan 248 aktiviteyle 31 binden fazla çocuk ve gencin geleceğini aydınlatmak için ışık oldu. Gönüllülerinin turuncu saatleri (çalışanların haftada iki saat olmak üzere gönüllü çalışmalara ayırdıkları zaman) 23.268 saati buldu. Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri’nin uyguladığı projelerden biri olan “Kariyerimin Kontrolü Bende” projesi Özel Sektör Gönüllüler Derneği’nin (ÖSGD) ‘Gönülden Ödüller 2011’de “En Yaratıcı Gönüllülük Projesi” kategorisinde ödüle layık görüldü. Bilim İlaç Topum Gönüllüleri Türkiye Lideri Dilek METE “özel sektör profesyonellerinin oluşturduğu ciddi bir bilgi birikimi ve deneyimi, Türkiye’nin geleceği olan üniversite öğrencilerine hiçbir karşılık beklemeden kişisel gelişim kongresi organize ederek aktarıyoruz; devamında bu programdan maksimum faydalanmış öğrencileri Türkiye’nin 21 lider şirketine stajyer olarak gönderiyoruz” diyerek projeyi tanımlıyor.


Benzer şekilde, “Ülkem İçin” Projesi ile Koç Topluluğu şirketleri, bayileri ve çalışanları arasında sosyal sorumluluk anlayışını yaymak amaçlanmaktadır. Bir çatı program olan bu projede her iki yılda bir farklı konu çerçevesinde, gönüllülük esası ile bilinç ve davranış değişikliği hedeflenmekte ve “Ülkem İçin Gönüllüleri” olan topluluk çalışanları ve bayilerinin sayısının çarpan etkisi ile beraber yaklaşık 400.000 bin kişiye ulaşılmaktadır. Bu çalışmalar ile kurucu Vehbi Koç’un mirası olarak devralınan sosyal sorumluluk bilinci yıllar içinde güçlenmeye ve kurumsallaşmaya devam etmiştir.

Şirket Çalışanları Arasında Bağışçılığın Teşviki

Çalışanların seçtikleri dernek ve vakıflara yaptıkları bağışların şirket tarafından da aynı miktarda destek sağlanarak bağış teşvikinin yapıldığı uygulamalar da bulunuyor. Örneğin Cheetos Gelişim Merkezleri’nde eğitim gören ve lise eğitimlerine sosyo-ekonomik şartlardan ötürü kendi imkanları ile devam edemeyecek kız öğrenciler için, PepsiCo’nun Türkiye’deki gıda şirketi Frito Lay Türkiye tarafından hayata geçirilen “Kızlarımız Okuyor” projesi, Pepsico çalışanlarının yaptığı bağışlar ve aynı zamanda şirketin de yapılan bağış kadar katkıda bulunması ile yürütülüyor. Frito Lay Türkiye, bu proje ile birlikte PepsiCo sistemi içerisinde toplumsal farklılıkların ve çeşitliliğin teşvik edilmesi adına verilen Harvey C. Russell ödülünün de sahibi olmuştu.

Amaç Bazlı Pazarlama

Şirketler amaç bazlı pazarlama ürünlerinin satışından elde ettikleri gelir ile de sivil toplum projelerini destekleyebiliyorlar. Bu bağış türünde ortaklığa özel yeni bir ürünün pazarlama ve sunum biçiminin değiştirilmesi sonucu yapılan satışların belirli bir yüzdesinin belirlenen sivil toplum kuruluşuna aktarılıyor. Bu kapsamda Vakko, Anneler Günü’ne özel bir eşarbı ve turuncu plastik bileklikleri UNICEF projelerine destek olmak üzere üretip pazarlamıştı.

Bağış Programlarının Şirketlere Getirdiği Faydalar

Şirketlerin bağış programları oluşturmalarının sivil toplum projelerine kaynak sağlanmasının ve toplumsal faydanın geliştirilmesine katkısı olmasının yanı sıra şirketlerin kendisine de sağladığı sayısız avantaj var. Şirketler sosyal alana yatırımları ile toplumda iyi birer vatandaş olarak biliniyor, diğer şirketler arasından sıyrılıyor, çalışan motivasyonunu ve bağlılığını arttırabiliyorlar.


Küreselleşmenin etkisi ile dünya üzerinde sermaye akışı artmasına rağmen, gelir eşitsizliği ve yoksulluk da büyümeye devam ediyor. Buna ek olarak doğal kaynakların azaldığı, yeryüzünün büyük ölçüde zarara uğradığı ve iklimsel felaketlerin daha sık görüldüğü bir dünyada özellikle çok uluslu şirketler bireyler ve yeni toplumsal hareketlerin şiddetli eleştirilerine maruz kalıyor. Şirketler artık tüketici bilinci ve baskısı sonucu işlerini yürüttükleri ve para kazandıkları toplumlarda daha duyarlı ve sorumlu davranmak durumundalar.


Küresel düzeyde artan rekabet şirketleri görece avantaj elde etmek için geleneksel ticari faaliyetlerinin dışında etkinliklerde bulunmaya zorluyor. Sosyal konulara yatırım yapan şirketlerin tüketiciler tarafından daha fazla takdirle karşılandığı ve markaya bağlılık oluşturduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Tüketici aynı kalite ve fiyata sahip iki ürün arasında tercih yapmak zorunda kalırsa toplumsal sorunların çözümüne destek veren şirketin ürününü aldığı bilinmektedir. Bu da şirketlerin bir toplumsal sorunun çözümüne yönelik faaliyetler yapmalarının ya da faaliyetlere destek olmalarının itibarlarını olumlu yönde etkilediğini gösteriyor.


Ayrıca toplumsal projeleri destekleyen ya da çalışanlarına STKlarda gönüllü çalışmaya teşvik eden şirketler çalışanlarının güveninin kazanarak, çalışma motivasyonlarını yükseltiyor.


Bağış ProgramlarınınTasarlanmasında Teknik Destek

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV), Özel Sektör Gönüllüler Derneği (ÖSGD) ve Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği gibi sivil toplum kuruluşları şirketleri bağış ve gönüllülük programları oluşturmaya teşvik ediyor ve gerekli teknik desteği sağlamaya çalışıyorlar. Gönüllülük ve bağış programı oluşturmak veya hali hazırda bu tür programları olup programlarına stratejik bir boyut kazandırmayı isteyen şirketler TÜSEV (www.tusev.org.tr), ÖSGD (www.osgd.org) ve KSSD’den (www.kss.org) program tasarlama ve strateji oluşturma konularında destek alabilirler.